Şanlıurfa Harran Üniversitesinde çalışan bir grup bilim adamı, hayvanların kesim öncesi, kesim esnası ve kesim sonrasındaki beta endorfin hormonunu ölçtü. Prof.Dr.Gürbüz Aksoy yaptığı açıklamada “Kesimden önce ve kesimden sonra vücut tarafından üretilen bir hormon olan beta endorfinin 4 misline kadar arttığını tespit ettik. Yani beyin beta endorfin denilen bir hormon üretiliyor. Bu hormon ağrıkesici ve rahatlatıcıdır. Morfinden 30 kat daha fazla etkilidir. Vücudun bunu üretmesi hayvanlar için çok önemlidir. Hayvan kesimlerinde, kesimden önce ve sonra baktığımızda, kesimden sonra 4 katına kadar artığını gördük. Hayvanların bu hormon vasıtasıyla sakinleştiğini, rahatladığını belirledik. Helal kesim uygulanan hayvanlarda kesinlikle ağrı olmadığını ve sakinleştiğini tespit ettik” dedi.
Avrupa da kesilen hayvanların durumu ne?
Tabanca ve şok yöntemiyle kesilen hayvanların kesim yapmadan önce ölme olasılıklarının da bulunduğunu dile getiren Prof.Dr Gürbüz Aksoy, “Avrupa Birliği ülkeleri tabanca ve şok yöntemiyle kesim uyguluyorlar. Hayvanın önce tabanca ile beynini tahrip ediyorlar. Bunu yaparken hayvanlar ölebiliyor. Sonra kesim yapılıyor ve kan vücutta kalıyor. Beyin tahrip edildiği için deli dana etkenleri vücuda yayılıyor ve insan sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor. Bizim helal kesimde ise hem hayvan acı duymuyor hem de eti sağlıklı oluyor. Bizim bunu Türkiye olarak tabancayla uyuşturarak kesim yapan ülkelere anlatmamız ve göstermemiz gerekiyor. Bizim çalışmamız hakem değerlendirilmesinden geçerek uluslararası bir veteriner kongresinde yakın zamanda sunulacaktır” ifadesini kullandı.
Bu mesele Risale-i Nur’da nasıl haber verilmiş?
“Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden de kurtulur. Demek en büyük bir rahmet, bir şefkat-i İlâhiye, gaybı bildirmemektedir ve başa gelen şeyleri setretmektedir. Hususan mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir.”
(Şualar)