Üstad Hazretleri, son kısımda mealini de verdiğimiz âyetin bir vechini tefsir ederek; tabiri caiz ise, madalyonun diğer yüzüne bakmamızı temin ediyor ve bizlere, bu Filistin meselesini yine nurlu bir perspektif ile muhakeme edebilme imkânı sunuyor.
Söz konusu bahis şurasıdır:
بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ
وَ ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ
Âyet-i celilesinin bir nüktesi.
Aziz Nur kumandanı ve Kur’anın hâdimi kardeşim Re’fet Bey!
Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeğe müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin mes’elesinde, hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki Enbiya-i Benî-İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti.
Said Nursî
(Şualar – 507)
Demek ki; Yahudiler, kendi milletlerinden olan o Peygamberlerin kabr-i şeriflerinin nöbettarlığını, bekçiliğini; (dinî ve milli ağırlıklı bir histen kaynaklı olarak) ne Hristiyanlara, ne de Müslümanlara kaptırmak niyetinde olmadıklarını hatta nöbetleşe bile olsa, kendilerince oldukça şerefli ve faziletli olan bu kutsal görevi; İslâm ve Hristiyanlık mensupları ile paylaşmak da istemiyorlar…
Bu yüzden; Cenab-ı Hakk, onlara bir manada mühlet veriyor.
Yoksa bu durumun devamı;onların bu Filistin meselesinde haklı oldukları anlamına gelmiyor.
Bir müteşabih hadîste geçen ve Yahudileri kollayan,onları saklayan “Gargad” ağacı da; ABD başta olmak üzere zalim-gaddar siyonist Yahudileri koruyup-kollayan güç odaklarını gösteriyor olabilir Allahu a’lem…
Yahudileri deşifre eden diğer ağaç ve taşlar da; başta ülkemiz,devletimiz olmak üzere,gerek İslâm dünyasında ve gerekse Avrupa’da Yahudi karşıtı olan devletler olabilir Allahu a’lem…
Bizler; hem kavli, hem de fiilî dualar(aynî ve nakdî yardımlar vb.) edelim ve keza ekonomik boykotu da ihmal etmeyelim İnşaallah.
Hayber kalesinin fethini kolaylaştıran üstün stratejinin(O zaman,Yahudi kavimlerinin en önemli gelir kaynakları sayılan hurmalıklarını kesmişlerdir); insanların en akıllısı, en zekisi olan Sevgili Peygamberimiz(asm)’in fikri olduğunu hatırlayıp bizler de Yahudi ürünlerini boykot edelim, onları satın almayalım, bir harb-i iktisadî başlatalım İnşaallah…
Bu hususta Üstad Hazretleri şöyle demiştir:
“İşte o hammalların, Avusturya’ya karşı -benim gibi bütün Avrupa’ya karşı {(1): Bedîüzzaman’a zurefadan biri bir gün, irfanıyla mütenasib bir esvab giymesi lüzumundan bahseder. Müşarünileyh de: “Siz, Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz, hem onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise, bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum, onun için yalnız memleketimin maddî ve manevî mamulâtını giyiyorum” buyurmuştur.} boykotları ve en müşevveş ve heyecanlı zamanlarda âkılane hareketlerinde bu nasihatın tesiri olmuştur. Padişaha karşı irtibatlarını ta’dil etmeye ve boykotajlarla Avrupa’ya karşı harb-i iktisadî açmağa sebebiyet verdiğimden, demek cinayet ettim ki, bu belaya düştüm…”
(Tarihçe-i Hayat – 64)
Son olarak; hem Gazze için,hem tüm İslam alemi için küllî bir dua ile yazımızı noktalamak istiyoruz İnşaallah…
“İsrail adı altında mukaddes İslam yurduna yerleştirilen ve Mescid-i Aksa gibi Müslümanların mukaddes yerini işgal eden kavm-i Yahudu ve hamilerini târumar eyle!.
Ve bu zelil kavme mukavemet edemeyecek derecede Kur’ân ahkâmına yabancı kalıp, dinsizlik rejiminin merhametine sığınacak derekeye düşen Müslüman devlet ve milletlerinin kalplerini iman ve Kur’ân nûru ile tahkim ve düştükleri bu günkü halden tahlis eyle!” (Amin)
(Hulusi Yahyagil Rh)
“Âb-ı rûy-i Habib-i Ekrem için
Kerbelâ’da revan olan dem için
Şeb-i firkatte ağlayan göz için
Râh-ı aşkında sürünen yüz için
Risale-i Nur’a ve Üstada ve İslâm’a zafer ver ya Rabbî!. Âmîn!”
(Emirdağ-1 – 85)
“Dinin çekilip, dev gibi saldırmada vahşet
Rahm et bizi garketmeye tufan, yine ey Nur-u Rahmanî
Pür-nura boyansın bütün âfâk-ı cihanın
Her yerde okunsun da bu Kur’an, yine ey Nur-u Sübhanî
Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk Ağlatma yeter, et bizi handan, yine Ey Nur-u Rabbanî
Ol Ravza-i Pâk-i Ahmed’i (A.S.M.) göster bize bir dem
Artık olalım hep ona kurban, yine Ey Nur-u Samedanî
İslâm’a zafer ver, bizi kurtar, bizi güldür
A’damızı et hâk ile yeksan, yine ey Nur-u Furkanî
Her belde-i İslâm ile, olsun bu yeşil yurd
Tâ haşre kadar cennet-i canan, yine ey Nur-u imanî
Ol Fahr-i Cihan, Âl-i Abâ hakkı için ya Rab
Hıfzet bizi âfât u beladan, yâ Nure’l-Envâr, bihakkı ismike’n-Nur!”
(Emirdağ-1 – 124)
“Rabbenâ, yâ Rabbenâ teqabbel minnâ inneke ente’s-Semî’u’l-Alîm.
Rabbenâ, lâ tüzığ qulûbena, ba’de iz-hedeytenâ ve heb lenâ min ledünke rahmeh;
inneke ente’l-Vehhâb.
Rabbenâ efrığ aleynâ sabran ve sebbit eqdâmenâ, f’ensurnâ ale’l-qavmi’l-kâfirîn.
Rabbenâ lâ tüâhiznâ in-nesînâ ev ahta’nâ;
Rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehû ale’llezîne min qablinâ;
Rabenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâqate lenâ bih; va’fu annâ, v’ağfir lenâ, v’erhamnâ,
ente Mevlâ-nâ; f’ensurnâ ale’l-qavmi’l-kâfirîn.
Ey Âlemlerin Rabbi,
Ey Erhamü’r-Râhimîn,
Ey Ahkamü’l-Hâkimîn!
Ey, ‘Rabbimiz Allah’tır’ dediği için ezâ ve cefâ gören; zulmedilen,
yurtlarından sürülen, katliama uğrayan mazlumların, mutaz’afların Rabbi!
Yalnız Sana sığınıyor ve yalnız Senden yardım diliyoruz.
Ey Hayr’ün-Nasirîn; Yardım edenlerin en hayırlısı!
Ey Müste’ân; Yalnız kendisinden yardım istenilen!
Ey Hâfiz; Koruyan!
Ey Kadîr!
Ey Muktedir!
Ey Kavî!
Ey mazlumların Rabbi!
Zalimler gürûhuna karşı, mazlum Filistinli kardeşlerimize ve yüreği onlarla birlikte çarpan, onlarla birlikte ağlayan, onlarla birlikte kanayan şu Müslüman ümmete yardım et!
Ey Allah’ım, bozguncular gürûhuna karşı bize yardım et!
Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım et!
Küresel istikbâra karşı bize yardım et!
Ümmet-i Muhammed’i ve kahraman intifâda erlerini sahipsiz bırakma Allah’ım!
Bedir ve Uhud’da gönderdiğin gibi, onlara da katından koruyucu ve yardımcılar gönder!
Bizi zâlimlerin elinde rezil ve rüsvâ eyleme Allah’ım!
Bizi inkârcıların elinde oyuncak eyleme Allah’ım!
Başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere, ezilen, horlanan, zulmedilen, katledilen Müslümanların üzerinden, inkârcı zâlimlerin baskısını, zulmünü kaldır Allah’ım!
Ey Hayr’ül-Mâkirîn; Planı/tuzağı en üstün/en hayırlı/en iyi olan!
İnkârcı Siyonist zalimlerin ve onların hâmisi ve en az onlar kadar zalim olan Amerikalı emperyalistlerin, insanlar ve inananlar için hazırladığı tüm tuzakları boşa çıkar!
Onların tuzaklarını kendi başlarına geçir Allah’ım!
Ey Azîzün Züntikâm; Daima galip ve yüce intikam sahibi!
Ey Cebrail’in, İsrafil’in, Mikail’in ve Azrail’in Rabbi!
Zalimlere, yaptıklarının karşılığını öbür dünyada vereceğin gibi bu dünyada da ver!
Allah ve Resûlüyle savaşanları, Allah’ın diniyle, kitabıyla savaşanları, “Rabbim Allah’tır” diyenlerle savaşanları bu dünyada da rezil ve rüsvâ eyle!
Ey Şedîd’ül – Azâb; Azâbı en şiddetli olan!
Ey Şedîd’ül – İkâb; Cezâsı en şiddetli olan!
Ey Şedîd’ül – Mihâl; Tuzağı en şiddetli olan!
İnkârcı ve işgalci zâlimlere, Siyonist katillere ve destekçilerine çetin ve şiddetli azâbını, gazâbını ve yakalamanı göster!
Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin ordularını yerle bir ettiğin gibi; Mescid-i Aksâ’yı yıkmaya çalışan Siyonist işgal ordularının üzerine de gönder Ebâbil kuşlarını!
Ya Rabbi! Buyuruyorsun ki;”Onlar acıklı azabı görmeden iman etmezler”;
O halde, acıklı azabınla inkarcıların, zalimlerin, hainlerin kalplerine korku sal!
Yâ Rabbi, Nuh Peygamber’in yalvardığı gibi Sana yalvarıyoruz:
“İnsanları Allah’ın yolundan saptıranların saltanatlarını silip süpür” Allah’ım!
Ve “Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi bırakma! Çünkü onları bırakırsan, sana kulluk edenleri saptırırlar ve yalnızca fesatçı ve inatçı nankörlere hayat verirler!”
Ey Allah’ım! “Zulüm işleyenleri ise her zaman helâke uğrat!”
Ey gücü her şeye yeten, kudreti her şeye kâdir olan Allah’ım!
Ey Mâlik’ül Mülk; egemenliğin gerçek sahibi!
Sen, egemenliği dilediğine verir, dilediğinden alırsın!
Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın!
Alçakça yöntemlerle Filistinli kardeşlerimizi katletmeye devam eden ve nihayet, tekerlekli sandalyeye mahkum ama Allah aşkıyla, intifada aşkıyla dolu yüreği hiçbir engel tanımayan Şeyh Ahmed Yasin’i de hunharca şehid eden Siyonist zalimleri yerin dibine batır Allah’ım!
Ey Serî’ül – Hisâb; Hesabı çabucak gören!
Ey Vâhid’ül-Kahhâr; Kahr u perîşân eden yegâne güç!
Ey Cebbâr; İstediğini zorla yaptıran!
Zâlim inkârcıları, Siyonist katilleri ve küresel zorbaları kahr-u perişan eyle!
Onların azabını erteleme Allah’ım; onların azabını çabuklaştır Allah’ım!
Ve yâ Rabbi, Biz inananları bağışla!
Rahmetini esirgeme üzerimizden…
Âmîn! Ve selâmün ale’l-murselîn ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-Âlemîn.
Tüm şehitlerimiz için ve hassaten Filistinli şehitlerimiz için el-Fâtiha maassalavat!