Risale-i Nur Külliyatından Kısımlar

Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimmi diyanet noktasındadır.

Ne mutlu o kocaya ki kadınının diyanetine bakıp taklit eder, refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.

Bahtiyardır o kadın ki kocasının diyanetine bakıp “Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim.” diye takvaya girer.

Veyl o erkeğe ki saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer. Ne bedbahttır o kadın ki müttaki kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.

Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar. Birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.

Lemalar ( 197 )

…ve bilhâssa küfüvv-ü şer’î tabir edilen, birbirine seciyeten ve diyaneten liyakat bulunmadığından daha ziyade azab çektirir. Ve bilhâssa terbiye-i İslâmiye haricinde, müslüman namı altında olanlar, imandan gelen hürmet ve merhamet-i mütekabileyi bulamadıklarından bütün bütün saadet-i hayatiyeyi mahvediyor, Cehennem azabı çektiriyor.

Kastamonu Lahikası ( 252 )

Zeyd (R.A.), rivayet-i sahiha ile itirafına binaen, izzetli zevcesini kendine manen küfüv bulmadığı için tatlik etmiş. Yani: Hazret-i Zeyneb, başka yüksek bir ahlâkta yaratılmış ve bir Peygambere zevce olacak fıtratta olduğunu, Zeyd ferasetle hissetmiş ve kendisini ona zevc olacak fıtratta kendine küfüv bulmadığından, manevî imtizaçsızlığa sebebiyet verdiği için tatlik etmiştir.

Mektubat ( 28 )

…hem Risale-i Nur’un bir cüz’ünde denilmiş ki: Bahtiyardır o adam ki; refika-i ebediyesini kaybetmemek için sâliha zevcesini taklid eder, o da sâlih olur. Hem bahtiyardır o kadın ki; kocasını mütedeyyin görür, ebedî dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur; saadet-i dünyeviyesi içinde saadet-i uhreviyesini kazanır. Bedbahttır o adam ki; sefahete girmiş zevcesine ittiba eder; vazgeçirmeye çalışmaz, kendisi de iştirak eder. Bedbahttır o kadın ki; zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklid eder. Veyl o zevc ve zevceye ki; birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yani; medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder. İşte, Risale-i Nur’un bu mealdeki cümlelerinin manası budur ki: Bu zamanda aile hayatının dünyevî ve uhrevî saadetinin ve kadınlarda ulvî seciyelerin inkişafının sebebi, yalnız daire-i şeriattaki âdâb-ı İslâmiyetle olabilir.

Hanımlar Rehberi ( 12 )

…refika-i hayatını, rahmet-i İlahiyenin munis, latif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-ü suretine muhabbetini bağlama. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letafet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîretidir.

Sözler ( 639-640 )

Hemşirelerim! Mahremce bu sözümü size söylüyorum: Maişet derdi için; serseri, ahlâksız, firenkmeşreb bir kocanın tahakkümü altına girmektense, fıtratınızdaki iktisad ve kanaatla, köylü masum kadınların nafakalarını kendileri çıkarmak için çalışmaları nev’inden kendinizi idareye çalışınız, satmağa çalışmayınız. Şayet size münasib olmayan bir erkek kısmet olsa, siz kısmetinize razı olunuz ve kanaat ediniz. İnşâallah rızanız ve kanaatinizle o da ıslah olur. Yoksa şimdiki işittiğim gibi, mahkemelere boşanmak için müracaat edeceksiniz. Bu da, haysiyet-i İslâmiye ve şeref-i milliyemize yakışmaz!

Lem’alar ( 203 )

Üçüncü Sual: Bazı mütedeyyin zâtların, dünyadar haremleri yüzünden ziyade sıkıntı çekmeleri nedendir? Bu havalide bu nevi hâdiseler çoktur.

             Gelen cevab: O mütedeyyin zâtlar, diyanetlerinin muktezası, böyle serbestiyet-i nisvan zamanında öyle serbest kadınların vasıtasıyla dünyaya girişmeleri hatalarından, o kadınların eliyle tokat yemelerine kader müsaade etti.

Kastamonu Lahikası ( 265 )

Salahaddin hususî, kendine ait bir mes’eleyi soruyor. Dünya, hayat-ı içtimaiyeye bağlanmak istiyor. Madem o haslar içindedir, kat’iyyen Risale-i Nur’un hizmetine zararı varsa, girmeyecek. Eğer bilse ki; o refika-i hayatını bazı has kardeşlerimiz gibi Risale-i Nur’un hizmetinde yardımcı olarak çalıştırsa, o hayata girebilir. Çünki hasların hayatı, Risale-i Nur’a aittir ve şahs-ı manevîsini temsil eden şakirdlerinin tensibiyle kayıd altına girebilir. Peder ve vâlidesinin re’yleri de varsa, inşâallah zararı olmaz.

Emirdağ Lahikası-1 ( 80 )

ERKEK ZEVCE ARARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

  • Kendisine, Hizmet-i Kur’âniye ve imâniyede yardımcı bir refika-i hayat bulabilmek.
  • Kadın ile ruhî imtizacı (geçimi) ikmal eden, kalbî ünsiyet ve ülfeti itmam eden, surî ve zahirî olan arkadaşlığı samimîleştiren; kadının iffetiyle, ahlâk-ı seyyieden temiz ve pâk bulunması ve çirkin ârızalardan hâlî olmasıdır.
  • Çabuk bozulan hüsn-ü suretine muhabbetini bağlamamak. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letafet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîretidir. Ve en kıymetdar ve en şirin cemali ise; ulvî, ciddî, samimî, nuranî şefkatidir.
  • Serbest kadınların vasıtasıyla dünyaya girişme hatalarına kapılmamak.
  • Kadınların, “daire-i terbiye-i İslâmiye içinde mes’ud bir aile hayatını geçirmeğe mahsus bir nevi mübarek mahlûk” olduklarını unutmamak.
  • Kadınların, “yalnız dünya hayatındaki muvakkat bir yardımcı refika değil, belki hayat-ı ebediyesinde ebedî ve sevimli bir refika-i hayat” olduklarını unutmamak.
  • Fıtratlarıyla ve zaîf hilkatleriyle nâmahremlerden şiddetli korktukları için çarşaf altında saklanmağa kendilerini mecbur bilmelerinin yani Rabbimizin tesettür hususundaki emrine riayetin lüzumunu onlara ihtar etmek.
  • Kadın -aile hayatında müdür-ü dâhilî olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundan- en esaslı hasleti sadakattır, emniyettir. Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehavet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduğu için, ahlâk-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar. Görev dağılımını, bu muvaceheden hareketle tanzim etmek.
  • Bir erkek bir kadını “ebedî bir refika-i hayat ve saadet-i hayat-ı dünyeviyeye medar ve sair günahlardan kendini muhafaza etmek için” almalı.

KADIN ZEVC ARARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

  • “İzdivacda aldığı muvakkat bir keyf ve lezzet, bu bozuk zamanda ona o vazifeye mukabil yüzden birisine mukabil gelemiyor.” gerçeğini göz ardı etmemek.
  • Demek o on dakikalık fıtrî meyl, bu uzun meşakkatlara sevk ettiği için ehemmiyeti kalmaz. His ve nefis, onunla onu izdivaca tahrik etmemeli.
  • Fıtraten kadın, za’fı için maişet noktasında bir yardımcıya muhtaçtır. Ama maişet derdi için; serseri, ahlâksız, firenkmeşreb bir kocanın tahakkümü altına girmekten de kaçınmak.
  • Kendilerini idareye çalışıp satmağa çalışmamak.
  • Rızk hatırı için namazsız ve ahlâkını kaybetmiş bir zevci aramamak, riyakârane çalışmakla onun tahakkümü altına girmemek.
  • Kocasının vazifesinin, kendisine hazinedarlık ve sadakat değil, belki himayet ve merhamet ve hürmet olduğunu unutmamak.
  • Tam muvafık ve dindar ve ahlâklı bir zevc bulmadan kendilerini açık-saçıklıkla satmamak. Kendisine lâyık ve ebedî bir arkadaş olacak ve terbiye-i İslâmiyeyi almış vicdanlı bir müşteri çıkana kadar beklemek.

EVLENMEK İSTEYEN KİŞİLER GENEL OLARAK NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

  1. Önce karşımızdaki insanda ne istediğimizi belirlemeli.
  2. İnanç ve dava birliği olup olmadığına dikkat edilmeli
  3. Evlenilecek kişiyi tanımaya çalışmalı.
  4. Evlenilecek kişiyi çok iyi tanıyan birilerine sormalı
  5. Evlenilecek kişinin ailesini de çok iyi tanımalı
  6. Evlilikte doğru zamanlamanın çok önemli olduğunu unutmamalı.
  7. Hatasız eş arayanın eşsiz kalacağını ve insanın hatadan uzak olamayacağını unutmamalı.

Ayet-i Kerime Mealleri

  • Ey iman edenler , mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın (Münâfikûn, 9)
  • İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile putperest bir kadından, imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, inanmış bir kişi putperest bir kişiden kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar (Bakara, 221)
  • (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah’ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir. (Nisa, 24)
  • Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla. (Furkan, 74)

Hadis-i Şerif Mealleri

  • Kadın şu dört şey için nikahlanır: ya malı için, ya soyluluğu için, ya güzelliği için yahut da dindarlığı için. Siz dindar olanı alın eliniz dert görmez.
  • Malın en iyisi zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve ahiret ile ilgili hizmetlerde ona yardım eden imanlı bir hanım.
  • Şu üç şey ademoğlunun saadetindendir: Saliha bir hanım, geniş bir ev, rahat binek.
  • Bana dünyanızdan kadın ve güzel koku sevdirildi. Namaz da gözümün nuru kılındı.
  • Mü’min, Allah’a takvadan sonra en ziyade saliha bir eşten hayır görür.
  • Evlenen imanın yarısını kurtarmış olur, kalan yarısında ise ALLAH’tan korksun.