NUR TALEBELERİ, ASAYİŞİN FAHRÎ VE MANEVÎ MUHAFIZLARIDIRLAR!

“Risale-i Nur’dan ders alan; elbette çok masumların kanını ve hukukunu zayi’ eden fitnelere girmez ve bilhâssa tecrübeleriyle, mükerreren akîm ve zararlı kalan fitnelere hiçbir cihetle yanaşmaz.Ve bu on senedeki on fitnelere, Risale-i Nur’un şakirdlerinin ondan birisi,belki aslâ hiçbirisi karışmadığı gösterir ki; risaleler, bu fitnelere zıd ve asayişi temine medardırlar.”(Tarihçe-i Hayat – 233) “Hodfüruş ve siyaset…

DİN VE BİLİM BİRBİRİYLE ÇATIŞMAZ

A-1) Dinle Çatışma Halinde Olan Dinsiz Felsefedir; Dinle Barışık Olan Felsefeye İlişmiyoruz!.. Aziz sıddık kardeşlerim, Madem Risale-i Nur, makine ile taammüm etmeye başlamış ve madem felsefe ve hikmet-i cedideyi okuyan mektepliler ve muallimler çoklukla Risale-i Nur’a yapışıyorlar; elbette bir hakikat beyan etmek lâzım geliyor. Şöyle ki: Risale-i Nur’un şiddetli tokat vurduğu ve hücum ettiği felsefe…

YARDIMLAŞMA

İnsan kendi hayatına dikkat edecek olursa, birçok şeye muhtaç olduğunu fark eder. Muhtaç olduğu şeylerden bazılarına her saat, bazılarına her dakika, bazılarına her saniye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçların da mükemmel bir şekilde karşılandığı hayretle fark edilir. Her şey, hayat sahiplerinin imdadına, özellikle bulutlar, bitkilerin yardımına ve bitkiler de hayvanların yardımına ve hayvanat ise insanların muavenetine…

VİCDAN ve MERHAMET

İnsanın kendisiyle hesaplaştığında en fazla muhatap olduğu merci vicdanıdır. İçimizdeki doğal polis ve yargıç vicdandır. Fakat bu, fıtratı bozulmamış, doğasını koruyan bireyler açısından doğrudur. Vicdanını susturmuş bireyler için durum böyle değildir. Yaratılış gereği insan bir yanlış yaptığında, bir suç ya da günah işlediğinde suçluluk ve rahatsızlık duyar. Fakat o hatayı yapmayı sürdürdükçe önce rahatsızlığını yitirir…

TEVÂZU, ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK

Tevâzu, alçakgönüllülük, kibirlenmenin, büyüklük taslamanın ters anlamlısıdır. Tevâzu, beğenilen bir özelliktir. Ancak sınırı çok iyi ayarlanmalıdır. Kişinin şahsiyetini ortadan kaldıran hafifmeşreplik tevâzu değildir. İnsan, büyüklük taslamamakla birlikte, zamanın ve yerin şartlarına uygun hareket etmelidir. Yoksullar, düşkünler, yaşlılar ve çocuklarla ilgilenmek, onların hâl ve hatırlarını sormak tevâzudur. İnsan, görevi ne olursa olsun Allah’a kul, halka hizmetkar…

ŞÜKÜR

Şükür kavramı, yapılan bir iyiliğe karşı insan fıtratında bulunan minnet duygusunu söz ve fiilleri ile ifade etmek olarak tanımlanabilir. İnsanın fıtratında, yapılan iyiliğe karşı verilen hediyeye mukabil teşekkür etmek ve minnetini ifade etmek vardır. Bize birinin küçük bir hediye vermesi bizi mutlu eder, değerli hissettirir. Hediyeyi alan, veren kişinin onu sevdiğini, kıymet verdiğini hisseder, anlar.…

SELÂMLAŞMA                                                                                              

Selâm; barış, rahatlık, selâmet, esenlik, kurtuluş, maddi ve mânevi zararlardan uzak kalma, sonu iyi ve hayırlı çıkma, insanların birbirleriyle karşılaştıklarında kullandıkları, yakınlık, dostluk ve saygı ifade eden söz veya işaret anlamlarına gelmektedir. İnsanlar birlikte yaşayan ve hayatlarını birlikte sürdüren varlıklardır. Toplum olarak yaşamanın temelinde ise, fertlerin birbirlerini tanımaları, sosyal bir varlık olarak dayanışma ve iyi…

SAYGI VE EMPATİ

Saygı, değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye ya da bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya neden olan duygu, hürmet ve ihtiramı ifade eder. Ya da başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu olarak da tanımlanır. Saygı bir kimsenin düşüncelerine, sözlerine ve davranışlarına, toplum içindeki itibarına ve inanılırlığına karşı duyulan olumlu bir histir.  Etkileşim içinde…

ÖZGÜRLÜK                                                     

Özgürlük, herhangi bir koşulla sınırlanmaya ya da zorlamaya bağlı olmaksızın düşünmek ve davranmaktır. İnsanın her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi isteğine ve kendi düşüncesine göre karar vermesi durumudur. Bediüzzaman, “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam.” diyerek, özgürlüğün insan için ne derece vazgeçilmez olduğunu ortaya koymuştur. Bugüne kadar tanım yapılırken özgürlük adına, “İnsanın başkalarına ve çevresine zarar…

İHLAS, SAMİMİYET

İhlas; kelime olarak, samimiyet yani içten olmak demektir. İhlas, terim olarak ise; yapılan amel ve ibadetlerde sadece Allah’ın rızasını gözetmek anlamına gelir. İhlasla bir dirhem, az bir amel, ihlassız batmanlarla, tonlarla amellere tercih edilir. Yani ihlasla yaptığınız çok küçük bir amel, ihlassız veya gönülsüz yaptığınız tonlarca büyük amellerden daha üstündür. Meselâ, 00000000000001 sayısında 1’den önce koyulan sıfırlar…